Tıpta yaşanan teknolojik gelişmeler sayesinde tedavi seçenekleri artmakta olsa da, meme kanseri ile mücadelede başarı hala erken tanıdan ve yüksek moralden geçmektedir.
Farkındayız, korkmuyoruz!
Meme Kanseri Nedir?
Meme kanseri, kadınlarda en sık görülen kanser türüdür. Hücrelerin kanser niteliği kazanması (sınırsız ve kontrolsüz çoğalması, büyümeye başlaması) sonucu oluşur.
Her 8 kadından birinin meme kanserine yakalanma riski vardır. Meme kanseri, meme dokusunun herhangi bir yerinden kaynaklanabilir. En sık görülen tipi; meme kanallarından kaynaklanan ‘’duktal’’ kanser denen türüdür. Süt üreten bezlerden köken alan ‘’lobüler’’ kanserler de sıklıkla görülmektedir.
Teknoloji ve tıbbın günden güne ilerlemesiyle birlikte tedavi seçenekleri giderek artsa da, meme kanserinde başarı erken tanıdan geçmektedir. Meme kanserinde erken teşhis konulursa, hastalıktan kurtulma şansı %96’dır. Bu nedenle rutin kontrolleri ihmal etmemek hayati önem taşımaktadır.
Risk altında mısınız?
Risk, salgılanan östrojen isimli hormona maruz kalınan süreyle paralel olarak artmaktadır. Meme kanseri riskini artıran unsurlar şunlardır:
- Yaş: Yaş ilerledikçe, özellikle de 50 yaşından sonra, meme kanseri riski artmaktadır. 25 yaşındaki her 20 bin kadından birinde meme kanseri görülürken, 80 yaşındaki kadınlarda bu risk her 8 kadında bire yükselmektedir.
- Genetik: Diğer kanser ve hastalıklar gibi, meme kanserinde de genetik faktörler önemlidir. Ailesinde meme kanseri olanlarda risk artmaktadır.
- İlk adet yaşı: İlk adetini erken yaşlarda görenler, yaşam boyu daha uzun süre östrojen hormonuna maruz kalacaklarından dolayı risk artmaktadır.
- Fazla kilo ve hareketsizlik: Yeterli fiziksel aktivite yapmamak ve obezite, meme kanseri riskini artırmaktadır.
Meme Kanseri Belirtileri Nelerdir?
Meme kanserinin en sık rastlanan belirtisi, memede ağrısız, zamanla büyüyen bir kitlenin hissedilmesidir. Ancak, hastaların çok azında ağrı da belirtilere eşlik edebilir.
Daha nadir olarak memede çekintiler, deride kalınlaşma, şişlikler, deride tahriş ya da bozulmalar ve meme ucunun hassaslaşması ya da içe dönmesi de dahil olmak üzere meme ucu belirtileri yer almaktadır. Sanıldığının aksine ağrı ve kanlı akıntı ileri evrelerde ortaya çıkmaktadır.
Erken Tanı
Erken tanı için önerilen birbirlerini tamamlayıcı üç yöntem bulunmaktadır:
- Kişisel meme muayenesi: 16 yaş sonrası, adetin 7-10. günleri arasında ayda bir kez yapılması önerilir.
- Klinik muayenesi: 20-40 yaş arası 1-3 yılda bir, 40 yaşından sonra ise düzenli olarak her yıl yaptırılması önerilir.
- Mamografi: Kadınların 40 yaşından itibaren her yıl mamografi yaptırması, meme kanserinin erken teşhis edilmesinde fayda sağlamaktadır.
Tedavi
Her hastanın tedavisi farklılık göstermekte olup, tedavi kararında hastalığın yeri, evresi, hastanın yaşı ve diğer sağlık sorunları gibi birden fazla faktör etkilidir. Multidisipliner bir çalışma gerektiren bu tedaviler ; cerrahi, radyoterapi, kemoterapi gibi farklı seçenekleri içermektedir.
Sağlıklı ve mutlu bir yaşam için;
Düzenli hareket etmeyi ve sağlıklı beslenmeyi, yukarıda belirtilen yaş aralıklarında gerekli muayene ve kontrollerinizi yaptırmayı UNUTMAYIN.